Yazan : İ.Önder Şehir: Ankara Zaman : 08 Nisan 2011 Cuma | |||
Hurşit bey sağol.
Zeynep kızımız konulara meraklı gibi geliyor, O hariç; Diğer bizler sergi, panel gibi şeylere pek kafa yoranımızın olduğunu sanmadığım için, elim değmişken Poliş Teşkilatı ile ilgili hepinizde merak uyandıracak kısaca tarihi hakkında da yazayım: İnsanların toplum içinde yaşama ihtiyacının gereği güvenliktir. Toplumlar binlerce yıl özgürlüksüz yaşayabilmiş fakat, düzen ve güvensiz yaşayamamıştır.Devlet olarak teşkilatlanmış toplumlarda, toplum düzeninin ve güveninin sağlanması en baş görev olmuştur.Eskiden Türklerde kamu güvenliği Subaşılar tarafından belli yasalara uyularak sağlanmıştır, aynı zamanda askeri bir yapıdır da. oğuz Han'ın Oğuz Töresi, Cengiz Han'ın Uluğ Yasası, Timur'un Tüzükkatı belli başlı hukuk kuralları olarak gösterilir.Osman Bey Karahisar'ı aldığında oğlu Orhan Bey'e kentin yönetimini vermiş, yanına da samimi arkadaşı Gündüz Bey'i Subaşı olarak görevlendirmiştir. Gündüz Alp tarihte ilk Polis Amiridir. 1845 tarihine kadar zabıta olarak nitelenen ve bu tarihten sonra ismi Emniyet Teşkilatının Kuruluş Günü olarak Polis ibaresi ile ifade edilmeye başlanmıştır.1909 yılında Dahiliye Nezaretine bağlanıp, Emn. Um. Müd. ismini almıştır. 24 Haziran 1920 den sonra bu isimle teşkilatını genişleterek bu güne gelinmiştir. Arkadaşlar bunların yanında güvenliğin objektif ve psikoljik görüntüsünden de bir örnek vereyim, çünkü bizler subjektif tarafını görürüz, konuşuruz: Bir mühendis göze hitap eden bir yapı yapar ve görenlerin beğendiği kadar övgü alır, bir çiftlik sahibi koyunlarını o kadar güzel besler ki, eskiden Hurşit'in inekleri gibi tavlı (semiz) gözükürler ve gören maşallah der, sahibine gıpta eder. Ama asayiş ne göze gözükür, ne içinde değilseniz hissedersiniz, onun için takdir hisleri pek çalışmaz. Başımızdan geçen örneklere geçsem çok uzun olur, bugünlük tarihi bölümü özellikle Zeynep kızımıza, altı paragrafı da umuma ithaf ediyor, herkese huzur ve güven dolu nice yıllar diliyorum. | |||
Yazan : İ.Önder Şehir: Ankara Zaman : 07 Nisan 2011 Persembe | |||
Öncelikle site girişindeki kutlama ve Zeynep kızımızın özel kutlaması için kendim ve tüm arkadaşlar adına ben çok teşekkür ediyorum.
Tomarza'da; Faruk bey belkide yine kendi yorumuna takılacak ama hiç ısınamadım, soğuktu. Hele köye yönümü bir çevireyim dedim, sen misin çeviren toz, tufan hemen uzaklaştırdı, dokusu beni kabul etmedi!!! Kozaklıya canımızı zor attık termalde biraz ısındık. Bugün zamanım olduğu için özellikle son Ankara mitingindeki bazı talepleri yüzünden Adige( Çerkez) kardeşlerimizle biraz yazıştık ve sizlere geldik. Zaman hızlı değişme zamanı, on beş günde çok şey görmek ister gönül ama ne kadar genç nüfusumuz varsa; O kadar da sessizliğimiz var. Faceye baktığımda spot deyimleri sahiplenenler, resimleri ile toplumsallıklarını anlatmaya çalışanlar, fikir dozajı yüksek videolarla mesaj verenleri görünce aklıma takılıyor, neden bu arkadaşlarımız en güzel platform olan sitelerinde güncelleri ile, düşünceleri ile, yorumları ile, anıları ile v.s. gelme cesaretini göstermiyorlar? Kısa da olsa bizim, kendimizin olan ürün daha kıymetlidir. Hurşit veya başkası farketmez köy adına site olarak önce de, şimdi de gördüğümüz bu yerleri çalıştırma azminde olanları kutluyorum, elbette öncesi daha geniş mekanlıydı. Neden alaylıdan! daha iyi beceririm diyen okullu yok? Öyle sanıyorum ki; Biz kişileri konuşmaktan, olayları ve fikirleri konuşmaya geçiş yapmadık. Kusura bakmayın aslında bu bir eleştiri değil benim gibi düşünenin (affedin) sitemidir. Neden taa, başka illerdeki sitelerin güzelliğini aldığı o yazı yazanlar, bizdende çıkmasın? İnşallah bu sanal dünyanın birleştirici bu güzel vasfını fazla uzun olmayan bir sürede arkadaşlarımız anlarlar. Artık alo! nasılsın ben eyiyim, cıt! alıntı aşk manzumeleri veya dua ile başlayıp, biten ama dünya ve çevremizdeki hadiseler hakkında hiç yorum ve yüklemeli yazılar olmayan bir nakışın dışına ne zaman çıkabiliriz çok merak ediyorum. Sevgili Hurşit, geçmiş olsun yahu! Sen ciddi, ciddi yatıyorsun demek. Acil şifalar diliyorum. Tüm arkadaşlarımı selamlıyorum, her şey gönlünüzce olsun. | |||
Yazan : ruşen ali Şehir: nurvana Zaman : 05 Nisan 2011 Sali | |||
Horoz öter işimize giderdik
Karasaban ile tarla sürerdik Buğday,mısır,fasulyeyi ekerdik Ne kadar güzeldir köyümde hayat. Mayıs ayı,yaylalara çıkardık Ninemle yayıkta yoğurt çalkardık İnek otlatırdık,dana bakardık Ne kadar güzeldir köyümde hayat. Vakti gelir çayırları biçerdik Yorulunca gölgelerde yatardık Otlar kuruyunca pulul yapardık Ne kadar güzeldir köyümde hayat. Köknara tırmanıp sakız toplardık Arkadaşlar ile oyun oynardık Fındık çubuğundan sepet dokurduk Ne kadar güzeldir köyümde hayat. Ekinleri biçer, patos vururduk Meyvaları ambarlara, koyardık Mısır kavururduk,ayı beklerdik Ne kadar güzeldir köyümde hayat. Kış gelince kızaklarla kayardık Bazen toplanıp ava çıkardık Yılbaşı gezerdik un,yağ toplardık Ne kadar güzeldir köyümde hayat. | |||
Yazan : Zeynep ŞZKAN Şehir: istanbul Zaman : 04 Nisan 2011 Pazartesi | |||
TŞKR EDERİM HURŞİT DAYICIĞÜM İNCE OLDUĞUNU BİLİYORDUM AMA BUKARDARDA İNCE OLDUĞUNU BİLMİYORDUM ÇOKKKK ZARİFSİN ![]() ![]() BAŞTA FARUK DAYIM VE İBRAHİM AMCA OLMAK ÜZERE BÜTÜN POLİSLERİN POLİS HAFTASINI KUTLARIM. BUGÜN POLİSÇADIRINA GİTTİK İNŞAALLAH BENDE ADLİ TIP KİM. OLURUM HERŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN | |||