| Yazan : İ.ÖNDER Şehir: Belirtilmemiş Zaman : 28 Nisan 2011 Persembe | |||
| Düzeltme...
Alıntı olan yazı Kadir Ümit'e ait tarihçeden alınmıştır. Faruk bey şiir konusunda seni, beğenerek okuduğumu söylemeliyim. Daha uzun metrajlısını da beklemek hakkını saklı tutuyoruz. Dededen gelme bir meziyet olsa gerek değil mi? Rahmetli Ömer dede bazan cevaplarını bile verir iken şiirle verirdi. Bekir bey bu konuda medar-ı iftiharımız ama nerelerde ise hiç gözükmüyor. Gerçekten belki o da haklı, bendende uzun metrajlı yazı beklemeniz de haklı ama olmuyor, insanın iştahı bir gidince üretemiyor. Bir önceki site ile kaybolan hikayelerimin hemen, hemen, polemik yorumlar hariç hepsi gerçek hayat hikayelerini bezeyerek yazmıştım, hepsi bizimle ilgili idi ve gerçek idi. Onların kayboluşu ile birlikte... Beni mazur görün gerçekten üretemiyorum. Sizleri de izliyorum maalesef yazmak istemiyorum ama şu faceye girin bakın nasıl başkalarının spotlarını paylaşıyorsunuz ama bu gülistanlarda bir anısını bile paylaşacak kimseyi görememek üzüyor. Hani bir söz vardır: "Bir çiçek ile yaz gelmez." Doğru. Ama çiçek bahçesi insanın yaşama zevkini, hayata bağlılığını, dosluğun kıymetini çok güzel anlatır. Nerdeeee! Hurşit'im tekrar geçmiş olsun, inşallah artık geziyorsun, işinin başındasın . Pek sesin çıkmıyor da... Canlanın birez. | |||
 Yazan : faruk karagöz Şehir: ışıklar Zaman :
27 Nisan 2011 Çarsamba
| |||
| yine duman aldı kızıl dağın başını
gurbet elde özlüyodum toprağını taşını hasretinle hergün döktüm gözüm yaşını değermisin bilemiyom nurvana faruk karagöz:devamı daha sonra | |||
| Yazan : ibrahim ö.alıntı Şehir: ışıklar Zaman :
27 Nisan 2011 Çarsamba
| |||
| TOMARZA-IŞIKLAR
Birbirinden ayrılmış topluluklardan biri olan köyümüzün ilk sakinleri son durak olarak Kayseriyi belirlemişlerdir kendilerine. Kayseri ili yönetimi tarafından 1850 li yıllardaaynı bölgeye yerleştirilen Tomarza ilçesine bağlı Üçkonak (Zelfin) Köyünün batısında ki yaylaya yerleştirilmişlerdir. Bu tarihten sonra da hayatlarını burada idame ettirmeye başlamışlardır. NURANA EFSANESİ-IŞIKLAR KÖYÜ Köye ilk yerleşen kişinin Nur Ana adında Nur yüzlü bir kadın olduğu iddia edilir. Söylentiye göre bu nur yüzlü kadının mezarı köyün güney batısında sivrilmiş olan Kızıldağın eteklerinde Ziyaret adı verilen yerdedir.Nur Ananın mezarı define avcılarının gazabına uğrayarak yeri tespit edilemez hale gelmiştir. Nur Ana dan dolayı köyün adı uzun süre Nurana olarak anıla gelmiştir. Sonradan alınan bir karar gereği köyün adı Efsaneye de sadık kalınarak değiştirilip IŞIKLAR KÖYÜ haline gelmiştir (NUR:IŞIK). KÖYE İLK YERLEŞENLER-SONRADAN GELENLER Ali (ÜMİT) {Umut Pehlivan} ve Kadir (ŞAHİN) Kardeşler Recep ve Ali (TAŞTAN) Mehmet (VAPUR) Emin, Mehmet, Mustafa, İdris (AYTEKİN) Kardeşler Hüseyin ve Seydullah (BİNBOĞA) Tahir (COŞKUN) Hasan (YILDIZ) Molla Derviş, Yakup ve Mustafa (DURSUN) Kardeşler Musa ve Sadullah (RAHAT) Kardeşler Raşit (METİNER) Garip (ŞENYURT) Mehmet (ÇEVİK) İrfan (TEMEL) Hacı Mevlit ve Recep (ÖNDER) Kardeşler Ali, İrfan ve Tahir (YILMAZ) Kardeşler Raşit (KARAGÖZ) Kamil (KILIÇ) Sabit ve Ahmet (AĞCA) Kardeşler Tosun (YILDIRIM) Pehlül (YUMŞAK) Hasan ve Şaban (TEMİR) Kardeşler Halil (ÇAKIR) Bekir (MECEK) Kurbani (ÇEVİK) Ali (TOSUN) Mehmet (ÇINAR) Sonradan Gelenler: İmamkullu Köyünden gelen Alibey ZEHİR Dudu YILDIRIM ile evlenen Niyazi KARAGEÇ Toklar Bucağında müdürlük yapan Mustafa Feyzullah Oğlu Osman Cevdet ELKIRAN | |||
| Yazan : selçuk Şehir: arslantaş Zaman :
27 Nisan 2011 Çarsamba
| |||
| selamın aleyküm ahali nerlerdesiniz sanki tatile girmişsiniz gibi bi hava görüyorum allah sağlık versin işallah yaz gelince hurşit kardeş köyden haber yazması bitti faruk abi sende aynı demekki sen siteyle kış lık anlaştın galiba şaka abiler ayrıca ibrahim abide yok abi allah hepinize sağlık versin esen kalın allaha emanet olun. | |||
| Yazan : İ.Önder Şehir: Ankara Zaman : 20 Nisan 2011 Çarsamba | |||
| Eyvallah Faruk bey. Havadisin pembe dizilisini duyunca, herhalde civarda yoğun nüfus artışının bizim köyden fazla olacağına da imkan yok diye aklıma geldi. Senin erkek bireylerden görememe saatin de çok manidar, yahu! hiç o saatte bir insanın acil işi yoksa, hava da senin dediğin gibi ne tarafa dönsen pöşlüyorsa! Bakma, senin sonradan gelişen merakına, o zat inekten de anlamıyorsa, hele birde ehli keyf ise; Niye erkenden sokağa çıksın? Pembe dizileri yataktan izlemeyi fiilen bilmesem de, hayalini çok güzel kurarım. Neyse, asıl senin dananın ölü doğmasına, seninde dediğin gibi ineğin analık reflekslerini takip ettiği zaman merhamet sahibi her insan yanar yakılır. Senin anlatmana da bu açıdan bakınca inan neredeyse ağlıyacaktım! Senin açından bakınca, canın sağ olsun hepimiz mallarımızla imtihan halindeyiz. Her şey gönüllerize göre olsun, hoşçakalın. | |||