HÜNKAR HACI BEKTAŞ-İ VELİ EFENDİMİZİN
BAZI İSİMLERİ
VE
BAZI MUCİZATLARI.
Çin diyarında, "Haydar-ı Kerrar.
Arap Ülkesinde, "KızılBaş.
Irak'da, "Alevi.
İşte bu diyarlarda, bu isimlerle anılırmış.
Günün birinde "Alaaddin Sultan Padişah, Sivas'ta görev yapan "Paşa'sına, haber salarak, Suluca karahöyüke bir yabancı yerleşmiş.
Hemi de O kişi orada "Cadılık yaparmış!
Sen benim bir "Askeri Paşam, olarak "Suluca karahöyük'e git, o cadının kellesini kesip bana getir" der.
Paşa'da bir "Alay" askerle birlikte, sefere çıkar gibi, Sivastan çıkar Mucur a kadar gelir.
Bu durumun, kendisine ayan olan "Hacı Bektaş-i Veli Efendimizde "Paşa'yı karşılamaları için 40, Atlı derviş gönderir.
Ancak, 40. At'da, 40. derviş'de birbirlerine benzedikleri için, Paşa'nın dikkatini celbeder.
"Paşa hazretleri, karşısında gördüğü bu 40,Dervişe, buraya ne sebepten dolayı geldiniz" diye, soru sorar?
Dervişlerde "Paşa hazretlerine, sizi karşılamaya geldik" derler.
"Paşa hazretleri ise "yahu, ben oraya o'nun kellesini almaya gidiyorum" Oda, beni karşılamaları için 40. Atlı derviş gönderiyor der.
Bir müddet sonra, Paşa hazretleri "Suluca Karahöyüke ulaşır.
Suluca Karahöyükte, "Hacı Bektaş-i Veli Hazretleri ile bir araya gelen Paşa, "Hacı Bektaş-i Veli hazretlerine, sen kimsin, (bana) kendini tanıt, diyerek "Hacı Bektaş-i Veli hazretlerinin, kendisini tanıtmasını ister.
"Hacı Bektaş-i Veli hazretleride, (Ben) "Emir el müminim" diyerek, böylece kendini tanıtmış olur.
Ben "Emir el mümin"im, sözünü duyan "Paşa hazretleride, Ben "Emir el mümin i Kur'an-da okudum.
O yüce zat, Hz. Ali efendimizdir!
Hz. Ali efendimiz'de, dünya'dan göçeli tam 500, sene oldu.
Sen ise, Ben "Emir el mümin'im, diyerek beni niye kandırıyorsun" dediğinde;
"Hacı Bektaş-i Veli efendimizde, İşte, o "Hz. Ali" benim, der.
Bu durum karşısında sinirlenen "Paşa hazretleri ise, eger ki sen "Hz. Ali" isen, bana nişanını göster, Hz. Ali'nin anlında "Zöhreyi Kamer Yıldızı vardı?
O yıldızı bana göster" dediğinde, "Hacı Bektaş-i Veli efendimizde, başındaki sarığı alıp masa'nın üzerine bırakır.
Ve "Hacı Bektaş-i Veli efendimizin anlındaki "Zöhreyi Kamer Yıldızı, odayı aydınlatır / ışıtır.
Paşa hazretleri "Zöhreyi Kamer Yıldızını gördüğünde şaşırmakla birlikte soru sormaya devam ederek (peki) başında kaç kişi var" diye soru sorar.
"Hacı Bektaş-i Veli efendimizde, Başımda 366. kişi derviş var" diye cevaplar, Paşa hazreleride, (Yeyip içme anlamında) peki bunlara ney ile bakıyorsun" diye soru yöneltince, "Hacı Bektaş-i Veli efendimizde, "Kara Kazan"a bir avuç bulgur atıyorum ve o pişen pilav ile doyuruyorum" der.
"Hacı Bektaş-i Veli efendimizin anlındaki yıldızı ve icazetleri gören, onun ötesinde "Hacı Bektaş-i Veli efendimizin huzurunda bulunarak, bu güzel sohbete nail olan "Paşa hazretleri "Mucur kazasının Emlak gelirini, Kara Kazan" hakkı olarak "Hacı Bektaş-i Veli hazretlerine bağlar.
Bu vergi dönemi "Cumhuriyet dönemine kadar süre gelir.
Cumhuriyet döneminde ise zamanın iktidarı, "Mucur kazasının "Kara Kazan" gelirini iptal ederek "Devlet"e / Maliye'ye bağlarlar.
Not:
Bu bilgileri 16.08.2012 tarihinde "Hacı Bektaş-i Veli hazretlerini anma törenlerine katıldığımda "Güvenç Abdal ocağı" dedelerinden olan, Sayın. Deli Baba, dededen aldım.
Yusuf Aslan.
"Şakir Paşa Birleşim Cem Evi" yönetimi olarak
"Halkın isteği doğrultusunda 16.08.2012 tarihinde yapılacak olan "Hacı Bektaş-i Veli hazretlerini anma törenlerine katılmayı uygun görüp.
"Tur düzenleyen şirketlerden otobüs kiralayarak 14.08.2012 tarihinde, Sali günü gece saat 22. sularında "Hacı Bektaş ilçesine doğru yola hareket edildi.
15.08.2012 sabahı "Hacı Bektaş ilçesine intikal ettikten bir müddet sonra, Otobüslerle "Beş taş'a, oradan "Dede bağına" daha sonra Delikli taş dediğimiz "Çile haneye gidilerek buralar ziyaret edildi.
O günü akşam saat 4,e yetiştirilmek üzere, birkaç Kurban kesilip, lokmalar döküldü ( Halka yedirildi)
Ertesi günü, 16.08.2012 terihinde, C.H.P.nin Sayın genel başkanı, bazı millet vekilleri ve siyaset adamları, onun ötesinde İktidara mensup Sayın. Bakan ve diger siyaset adamları bazı yazarlarımız
"Hacı Bektaş-i Veli Hazretlerini "anma törenlerine katılmış olup - konuşmacıların hepsi de o an birer Sanki "Hacı Bektaşi Veli, hatta bir Aleviden daha öte birer "Alevi" olmuşlardı.
Ben bu konuşmacıları, konuşma meydanına gidip de dinlemedim.
Hatta, ben bu yaşıma kadar, Siyasetçileri dinlediğim için, onları dinlemeyi uygun bulmayarak, "Hacı Bektaş-i Veli efendileri olan, Sayın. ULUSOY'LARIN kendilerini ziyaret etmek için, her birinin evlerini tek tek ziyaret ettim.
Gittiğim evlerdeki vasıl olduğum "degerli zatların isimlerini de tek tek yazarak, kimleri ziyaret ettiğimi, böylece siz degerli dostlarla paylaşmış oluyorum.
"ULUSOY" Aile efendileri.
1. Feyzullah
2. Celal.
3. Ali Naki.
4. Kazım.
5. Doğan.
6. Hayrullah.
7. Ali Yaşar.
8. Timur.
9. Ali.
10. Cem.
11. Sefa.
12. Veliyettin.
HAMDÜLİLLAH.
Bu degerli efendileri ziyaretimizden sonra, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürkün ilk defa Cumhuriyeti kuracağını açıkladığı ve misafir kaldığı Evi ziyaret edişimiz güzel olduğu gibi,
Atatürkün oturduğu sandalyeler, önündeki masa, yattığı yatağı, kahve içtiği fincanı ve hatta ahşap olan bütün her şey titizlikle korunmuş ve yerli yerinde duruyor olması ve bizlerinde bu duruma şahit olmamız, gözlerimizi yaşartmıştır.
Degerli canlar.
Şu yukardaki 12. Kapıyı (evleri) nerelerde olduğunu her kişi bilemez, bilmiyorlarda:
Hani Allah rast getirecek ya!
Bu 12. Kapının (evlerin) kırılmış olan kapısını penceresini tamir eden, Banka emeklisi ve orada Marangozluk yapan, diger Namı diyar
OZAN, KUL MUHİBBİ
esas ismi
Hasan Gül
olan bu degerli insana rastlamamız ve hoş sohbetimiz sonucunda, Sivasın Kangal ilçesinden olduğunu ancak, Ankarada ikamet ettiğini öğrendim.
Sayın. Ozan Kul Muhibbi, beyefendi bize rehber olup önümüze düşerek, şu yukardaki 12. Kapıyı (evleri) ziyaret edip- inanç ve itikatımız doğrultusunda
Naciye Ana Kur-anı Kerim
Sakine Anada Aşure yedirip Yeşil vererek şahsımızı onurlandırmışlardır.
Onun ötesinde pek çok efendilerimizin evinde çay ve yemek gibi ikramlarda bulunmuşlardır.
"Hacı Bektaş-i Veli hazretlerinin anma törenlerine katılan bütün canların dua ve dileklerini, Yüce Allah'ım, kabül ve makbül eyleye.
Yusuf Aslan.
<a href=" http//www.defter.us/">Misafir Defteri</a> |